
Bir önceki yazımda kötü bir üne sahip 6284 sayılı yasanın mağdurlarından olan müvekkilimin hikayesine yer vermiştim.
Müvekkil koca, kadın olduğu için kendisine geniş bir iftira “hakkı” tanıyan malûm yasa neticesi sözde mahkeme kararları ile dört kez, toplamda 6 ay evinden (ve çocuklarından) uzaklaştırılmıştı.
Ne yapalım, ne edelim, nerelere gidelim derken aklımıza, 6284 sayılı yasası arkasına alan kadının işlediği suçlar geldi. Dört farklı suç işlediği gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulunduk: Türk Ceza Kanunu M. 267 İftira, M. 271. Suç Uydurma, M. 277 Yargı Görevi Yapanı Etkilemeye Teşebbüs, M. 288 Adil Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs suçlarını düzenliyor.
İftira ve zulmedenlere “dur” demenin yolu olur mu, bunu zaman gösterecek. Soruşturma dosyası açıldı, talebimiz savcının önüne geldi.
Hukuk’a dönerek, döndüğümüz yerde bizi bekleyen bir Hukuk yoksa, onu üreterek yolumuza devam edeceğiz. Mesele kadın, şiddet veya aile meselesi değil bana göre. Mesele insan ve onun en kadim hakkı olan savunma hakkı ve masumiyet karinesiyle ilgili.
Kişisel bilgi ve ayrıntılardan arındırılmış dilekçenin Açıklamalar ve Sonuç ve İstem kısmı:
- Şikayetçi ile şüpheli 2013 yılında evlenmiştir ve iki çocuk sahibidirler.
- Şüpheli bu yılın şubat ve temmuz aylarında mahkeme kararı ile eşini 1’er ay süreyle evden uzaklaştırmıştır.
- Şüpheli, boşanmaya karar vermiş ve açtığı boşanma davasında kendisini haklı göstermek için 6284 sayılı yasayı istismar ederek müvekkil hakkında aynı mahkemeden 02.08.2021 ve 06.08.2021 tarihlerinde iki defa 2’şer ay süreyle uzaklaştırma kararı aldırmıştır. Bu kararlara yapılan itirazlar da reddedilmiştir.
- Eşine karşı herhangi bir şiddet, tehdit, hakaret vb. davranışlar içinde olmayan müvekkil, koruma kararına uyduğu 2 ayık sürenin sonunda (05.10.2021 tarihinde) halen kredi borcunu ödediği kendi evine ve kendi çocuklarının yanına döndüğünde, şüpheli, kendisini evden göndermeye çalışmıştır. Müvekkilin, “buna hakkı olmadığını” ifade etmesi üzerine şüpheli eve polis çağırmıştır. Müvekkil gece polis merkezinde ifade vermek zorunda kalmıştır.
- Şüpheli, bir sonraki gün amacına hizmet edecek uzaklaştırma kararını mahkemeden aldırmış ve müvekkili 2 ay süre için daha evden uzaklaştırmayı başarmıştır.
- Mahkeme kararında görüleceği üzere müvekkilin adı birçok kez “şiddet uygulayan” koca olarak anılmış, üstelik “şiddet uygulama tehlikesinin devam ettiği” belirtilmiştir. Bunlar tümüyle iftiradır. Fakat ne yazık ki iftiralar mahkeme tarafından ciddiye alınmış ve “şiddet uygulayan” olduğuna HÜKMEDİLEN müvekkil hakkında şu yaptırım kararları alınabilmiştir:
“Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda 2 ay süre ile bulunmaması,”
“Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula, iş yerine 2 ay süre ile yaklaşmaması,”
“Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla ve sair surette 2 ay süre ile rahatsız etmemesi”
- Müvekkilim bu eylemleri yapmamış olmasına rağmen sanki yapmış gibi suçlanmış, hakkında birden fazla kez mahkeme kararı aldırılmıştır. Müvekkil tüm bu kararların bedelini ödemiş, halen de ödemektedir. Evinden ve evlatlarından ayrı kalmanın acısı en başta gelmektedir. Yaşadıkları, uğradığı haksızlık neticesi psikolojisi bozulmuş, sadece kendi huzuru değil başta anne babası olmak üzere akrabalarının da huzuru bozulmuştur.
- Şüpheli, müvekkilimin bu fiilleri işlediğine dair herhangi bir delil sunmamıştır, sunamamıştır çünkü böyle şeyler yaşanmamıştır. Esasında müvekkilin herhangi bir suç işlemediğini, adı anılan fiilleri icra etmediğini şüpheli de gayet iyi bilmektedir.
- Şüpheli, yetkili makamları bile isteye yanıltmış, gerçekler hilafına menfaat devşirmiştir. Şüpheli, 6284 sayılı yasayı suistimal etmek suretiyle yargı mekanizmasını oyalamış ve müvekkili önce karalamış, sonra da, adil bir yargılama olmaksızın, başvuru üzerine, adeta otomatik biçimde aldırdığı kararlarla cezalandırmıştır.
- Müvekkil, herhangi bir sabıkası olmayan, toplum içinde saygın bir insandır.
- Şüpheli, müvekkilime karşı “İftira” suçunu işlemiştir. Türk Ceza Kanunu’nun 267. Maddesinin 1. Fıkrası şu şekilde düzenlenmiştir:
“Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
- Şüpheli, müvekkilime karşı “Suç Uydurma” suçunu işlemiştir. Türk Ceza Kanunu’nun 271. Maddesi şu şekilde düzenlenmiştir:
“İşlenmediğini bildiği bir suçu, yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar eden ya da işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uyduran kimseye üç yıla kadar hapis cezası verilir.”
- Şüpheli, müvekkilime karşı “Yargı Görevi Yapanı Etkilemeye Teşebbüs” suçunu işlemiştir. Türk Ceza Kanunu’nun 277. Maddesinin 1. Fıkrası şu şekilde düzenlenmiştir:
“Görülmekte olan bir davada gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek veya bir haksızlık oluşturmak amacıyla, davanın taraflarından birinin, sanığın, katılanın veya mağdurun lehine veya aleyhine sonuç doğuracak bir karar vermesi veya bir işlem tesis etmesi ya da beyanda bulunması için, yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs eden kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
- Şüpheli, müvekkilime karşı “Adil Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs” suçunu işlemiştir. Türk Ceza Kanunu’nun 288. Maddesi şu şekilde düzenlenmiştir:
“Görülmekte olan bir davada veya yapılmakta olan bir soruşturmada, hukuka aykırı bir karar vermesi veya bir işlem tesis etmesi ya da gerçeğe aykırı beyanda bulunması için, yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı hukuka aykırı olarak etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi, elli günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.”
- Şüpheli yasaları ve devlet imkânlarını istismar ederek birden çok suç işlemiş ve müvekkili maddi-manevi zarara uğratmıştır.
Söz konusu suçları işleyen şüphelinin cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmasını talep ederiz.